24 Nisan 2010 Cumartesi

Evrimcilerin İç Hastalıkları



Evrimcilerin İç Hastalıkları


Evrim senaryosunu akla yakın bulanlarla bulmayanlar kanaatimizce aynı derecede saygı hak ediyorlar. Ancak tartışmanın metafizik platformda yapılması icab ediyor. Eğer evrim okullarda anlatılacaksa bunun yeri biyoloji değil felsefe dersi olmalı ki diğer inançlar ve senaryolarla birlikte ele alınabilsin, evrim senaryosu zorunlu din dersi gibi dayatılmasın.

Bu bağlamda eleştirimiz evrim senaryosunu akılcı bulanlara değil ama evrimcilik yapıp bunu topluma dayatanlara. Evrimcilik bilimciliğin özel bir hali ve Fenerbahçe’yi veya Galatasaray’ı desteklemek ne kadar bilimsel ise evrimi desteklemek de o kadar bilimsel bizim gözümüzde.

Yazının başından beri aktardığımız veçheleriyle bilim yobazlarının ve haliyle evrimcilerin iç hastalıklarını şöyle özetlemek mümkün:

1) Ben bulamadım, o halde yoktur,

2) Fizyolojik oluşumları açıklayan teoriler hayatı da açıklar. Hayat et ve kemikten başka bir şey değildir,

3) Ruh yoktur, insan akıllı hayvandır,

4) Aşk, vefa, nefret, vatan hasreti birer kimyasal tepkimedir,

5) Bilim adamları erdemlidir, ahlâka ihtiyaçları yoktur,

6) Bilimi eleştirmek, toplumdaki rolünü sınırlamak gericiliktir,

7) Bilim en iyi yol göstericidir,

8) Bilim mutlak ve değişmez bir referanstır,

9) Bilim dışında bir bilgi birikimi veya bilişsel bir disiplin olamaz.