Darwinizm, yani evrim teorisi bir SAHTEKARLIKTIR.
Komünizme karşı fikri mücadeleye, önce Darwinizm'in bir safsata olduğunun anlatılması ile başlamalı, bunun için bilimsel deliller ortaya konmalıdır. Bu konuyla ilgili kısa bir filmimiz var, onu seyredelim, sonra devam edeceğiz inşaAllah:
"Evrim teorisi" ya da "Darwinizm", biyolojik bir kavram olmanın ötesinde, dünya üzerinde yaygın bir kitleyi etkisi altına almış çarpık bir felsefenin altyapısını oluşturur. Bu felsefe, neden ve nasıl var olduğumuz konusuyla ilgili birtakım gerçek dışı görüşler öne süren, yaratılışı ve Allah’ın varlığını reddeden "materyalizm"dir.
Materyalizm, devletin ve milletin bekasını hedef alan anarşist ve bölücü ideolojileri beslemektedir. Bu ideolojilerin başında gelen komünizm de, materyalist felsefenin doğal siyasi sonucudur. Din, devlet, aile gibi kutsal kavramları kökünden yok etmeyi hedefleyen komünizm, devletimizin üniter yapısına karşı yöneltilen her türlü bölücü eylemin ve düşüncenin de temel ideolojisidir.
Evrim teorisi işte bu noktada büyük önem kazanır, çünkü bu teori, komünist ideolojinin dayandığı materyalizmin sözde bilimsel tabanını oluşturmaktadır. Başta komünizmin kurucusu olan Karl Marx’ın fikirleri olmak üzere, her türlü materyalist düşünce bugün temelinden çürümüş durumdadır. Çünkü materyalizmin kendisini dayandırdığı bir 19. yüzyıl dogması olan evrim teorisi çağdaş bilimin bulguları karşısında bütünüyle geçersiz hale gelmiştir. Bilim, maddeden başka hiçbir şeyin varlığını kabul etmeyen materyalist varsayımı geçersiz kılmakta ve tüm canlıların üstün bir yaratılışın ürünü olduğunu göstermektedir. Temelde bu çürük teorinin geçersizliğini göstermek için bilinmesi ve anlatılması gerekenler şunlardır:
Tek bir proteinin bile tesadüfen meydana gelmesi bilimsel olarak imkansızdır. Dolayısıyla canlılığın kendi kendine oluştuğu iddiası bir yalandır.
Rastgele mutasyonlarla, tesadüfi olaylarla canlıların birbirine dönüşümü imkansızdır. Mutasyonlar canlıya sadece zarar verir, faydalı mutasyon yoktur.
Doğal seleksiyon, içinde bulunduğu doğal şartlara uygun olan güçlü canlıların hayatta kalması demektir. Doğal seleksiyon sadece bir canlı türü içindeki sakat, zayıf ya da çevre şartlarına uymayan bireyleri ayıklar. Yeni canlı türleri, yeni genetik bilgi ya da yeni organlar yaratamaz. Yani doğal seleksiyon ile yeni bir canlı oluşamaz. Darwin'den bu yana, doğal seleksiyonun canlıları evrimleştirdiğine dair tek bir bulgu da ortaya konamamıştır.
Canlılardaki "göz" gibi indirgenemez komplekslikteki yapılar asla ve asla sahte evrim süreciyle meydana gelemez.
Canlıların birbirine dönüştüğünü gösteren tek bir ara geçiş fosili dahi yoktur. Tam tersine, canlıların milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediklerini, aynı kaldıklarını belgeleyen 400 milyondan fazla fosil bulunmaktadır.
Darwinistler bilimsel bir temeli olmayan teorilerini insanlara dayatmak için yıllar boyunca türlü sahtekarlıklar yapmışlardır, sahte fosilleri bilim dergilerinde yayınlayıp, dünyanın en ünlü müzelerinde utanmadan sergilemişlerdir. Canlıların yaratıldığını gösteren fosilleri ise yıllarca müzelerin depolarında saklamışlardır.
Sahtekarlık olduğu anlaşılmış fosiller, deneyler ve hayal ürünü çizimler hala evrim teorisine delil olarak gösterilmeye çalışılmakta ve okul kitaplarında gerçekmiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.
Darwinist propagandanın durdurulması için bu gerçekler anlatılmalıdır!
Komünizme karşı fikri mücadeleye, önce Darwinizm'in bir safsata olduğunun anlatılması ile başlamalı, bunun için bilimsel deliller ortaya konmalıdır. Bu konuyla ilgili kısa bir filmimiz var, onu seyredelim, sonra devam edeceğiz inşaAllah:
"Evrim teorisi" ya da "Darwinizm", biyolojik bir kavram olmanın ötesinde, dünya üzerinde yaygın bir kitleyi etkisi altına almış çarpık bir felsefenin altyapısını oluşturur. Bu felsefe, neden ve nasıl var olduğumuz konusuyla ilgili birtakım gerçek dışı görüşler öne süren, yaratılışı ve Allah’ın varlığını reddeden "materyalizm"dir.
Materyalizm, devletin ve milletin bekasını hedef alan anarşist ve bölücü ideolojileri beslemektedir. Bu ideolojilerin başında gelen komünizm de, materyalist felsefenin doğal siyasi sonucudur. Din, devlet, aile gibi kutsal kavramları kökünden yok etmeyi hedefleyen komünizm, devletimizin üniter yapısına karşı yöneltilen her türlü bölücü eylemin ve düşüncenin de temel ideolojisidir.
Evrim teorisi işte bu noktada büyük önem kazanır, çünkü bu teori, komünist ideolojinin dayandığı materyalizmin sözde bilimsel tabanını oluşturmaktadır. Başta komünizmin kurucusu olan Karl Marx’ın fikirleri olmak üzere, her türlü materyalist düşünce bugün temelinden çürümüş durumdadır. Çünkü materyalizmin kendisini dayandırdığı bir 19. yüzyıl dogması olan evrim teorisi çağdaş bilimin bulguları karşısında bütünüyle geçersiz hale gelmiştir. Bilim, maddeden başka hiçbir şeyin varlığını kabul etmeyen materyalist varsayımı geçersiz kılmakta ve tüm canlıların üstün bir yaratılışın ürünü olduğunu göstermektedir. Temelde bu çürük teorinin geçersizliğini göstermek için bilinmesi ve anlatılması gerekenler şunlardır:
Tek bir proteinin bile tesadüfen meydana gelmesi bilimsel olarak imkansızdır. Dolayısıyla canlılığın kendi kendine oluştuğu iddiası bir yalandır.
Rastgele mutasyonlarla, tesadüfi olaylarla canlıların birbirine dönüşümü imkansızdır. Mutasyonlar canlıya sadece zarar verir, faydalı mutasyon yoktur.
Doğal seleksiyon, içinde bulunduğu doğal şartlara uygun olan güçlü canlıların hayatta kalması demektir. Doğal seleksiyon sadece bir canlı türü içindeki sakat, zayıf ya da çevre şartlarına uymayan bireyleri ayıklar. Yeni canlı türleri, yeni genetik bilgi ya da yeni organlar yaratamaz. Yani doğal seleksiyon ile yeni bir canlı oluşamaz. Darwin'den bu yana, doğal seleksiyonun canlıları evrimleştirdiğine dair tek bir bulgu da ortaya konamamıştır.
Canlılardaki "göz" gibi indirgenemez komplekslikteki yapılar asla ve asla sahte evrim süreciyle meydana gelemez.
Canlıların birbirine dönüştüğünü gösteren tek bir ara geçiş fosili dahi yoktur. Tam tersine, canlıların milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediklerini, aynı kaldıklarını belgeleyen 400 milyondan fazla fosil bulunmaktadır.
Darwinistler bilimsel bir temeli olmayan teorilerini insanlara dayatmak için yıllar boyunca türlü sahtekarlıklar yapmışlardır, sahte fosilleri bilim dergilerinde yayınlayıp, dünyanın en ünlü müzelerinde utanmadan sergilemişlerdir. Canlıların yaratıldığını gösteren fosilleri ise yıllarca müzelerin depolarında saklamışlardır.
Sahtekarlık olduğu anlaşılmış fosiller, deneyler ve hayal ürünü çizimler hala evrim teorisine delil olarak gösterilmeye çalışılmakta ve okul kitaplarında gerçekmiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.
Darwinist propagandanın durdurulması için bu gerçekler anlatılmalıdır!
Cok tesekur ederim elinize saglik
YanıtlaSil