New Scientist, Nature Gibi Evrimci Yayınların ‘Alesi’ Aldatmacasına Cevap
Ağustos 2017’de, uluslararası çeşitli bilim ve haber sitelerinde, insan ile maymunun sözde “ortak atası”nın bulunduğuna dair bazı haberler yer aldı. Türkiye’den bir çok evrimci yayın kuruluşu da, konuyla ilgili gerekli araştırmayı yapmadan bu konuya sayfalarına taşıdı.
Ünlü evrimci dergi Nature’da yayınlanan bir makaleye dayanılarak hazırlanan haberlerde, Kenya’da keşfedilen ve 13 milyon yıllık olduğu söylenen Alesi ismi verilen fosilin, tüm insan ve maymunların “sözde ilkel atası olabileceği” iddia ediliyordu.
Kenya’nın kuzey kesiminde, Turkana Gölü’nün batısında, Napudet bölgesindeki kaya katmanlarından çıkarılan bu fosil, 13 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen ve soyu tükenmiş bir maymuna ait. Yaklaşık 16 aylık bir bebek maymunun kafatası fosili, bir volkanik patlamayla birlikte toprağın altına gömüldüğü için, oldukça iyi korunmuş durumda. Öyle ki ele rahatlıkla sığabilecek kadar küçük olan kafatası kemiğinin içerisindeki yapılar, hatta çok güzel bir şekilde korunmuş olan küçük kulak kanalları dahi çok detaylı bir şekilde incelenebiliyor.1
Aslında, New Scientist gibi dergilerde bu küçük kafatasının bir maymuna ait olduğu, “şimdiye kadar nesli tükenmiş maymunlara ait bulunabilen en eksiksiz kafatası”2 benzeri ifadelerle ifade edilmektedir. Aslında fosile ait tüm bilgi şunlardan ibarettir:
Şebek maymunlarındaki gibi küçük bir burun
Şebek maymunlarındaki dişler
Şempanzelerdekiyle aynı kulak tüpleri
Limon büyüklüğünde bir kafatası
Bu fosil ile ilgili haberlerin içeriklerine dikkatli baktığımızda, fosilin sözde “insan ve maymunların en eski ortak atalarından biri” şeklinde yorum yaptıracak hiçbir bulgunun olmadığını hemen görebiliriz.
Darwinistlerin evrim saplantısı
Görüldüğü üzere, bu fosil açıkça bir maymuna ait olmasına rağmen ısrarla insanla maymun arasındaki sözde evrimsel bağı ortaya koyan, yeni bir keşif gibi sunulmuştur. İdeolojik sebeplerden ötürü çarpıtılmış ve propaganda malzemesi olarak kullanılmak üzere sözde “insanın en eski atasıymış gibi” tanıtılmıştır.
Darwinist düşüncenin sözde bilim üretme yöntemi şu şekilde çalışır: Darwinist bilim adamı da ilk anda fosil veya güncel canlılar üzerinde bilimsel gerçekleri gözler; ancak tüm kalbiyle evrime inandığı için bu gerçeği Darwinist inancının gereğine uyarlamak için bambaşka bir hikaye yazar. Halbuki bilimsel yöntem, bulduğu gerçek verileri hiç bir ideolojik görüş katmadan dosdoğru şekilde sunmaktır. Bilimsel bulgu, sonuç ve yorumlar “test edilebilir” olmalıdır. Bu yöntem pozitif bilimler için geçerlidir; fakat Darwinist bilim adamlarına geldiğinde durum değişir.
Bilimsellik iddiasıyla ortaya çıkan hiç bir dergi, Darwinistlere bu bilim dışı yorumları yaparken dayandıkları bilimsel verileri sormaz; çünkü yayıncı kuruluşları ve editörleri de Darwinisttir. Bilimi evrimin propaganda malzemesi olarak kullanırlar. Darwinistler önce evrime inanırlar; sonra bilim yaparlar. Batıl evrim inancı bu insanların bilimsel tarafsızlığını kör ettiğinden gerçekleri tek yönlü yorumlarlar. Öyle ki evrime karşı bir bulgu bile olsa bunu yine evrim düşüncesi içinde açıklamaya çalışırlar. Yer katmanlarından çıkan her yeni fosil canlıları Allah'ın yarattığını kanıtlayıp evrim düşüncesini geçersiz kılmasına rağmen bunu hiç bir Darwinist kabul etmez; kabul etmek istemez.
Ailesi Yanılgısı
Alesi tam bir kafatası fosilidir ve soyu tükenmiş bir maymun türüne aittir. Darwinistlerin “ortak ata” olarak nitelendirebilecekleri tek bir bulgu dahi içermez. Bun rağmen evrimcilere ortak ata senaryosunu yazdıran nedir?
Fosil kayıtlarında hiçbir delil bulamayan evrimciler, sözde teorilerini sanal ortama taşımışlardır. Bunun için genetik olarak her canlının birbirine benzerlik oranları çıkarılmıştır. Şempanze ile insan geninin %95-98 arasında benzerlik gösterdiği bu hesaplara dayanır. Yine bilgisayarda yazılan bazı formüllerle, tarih boyunca geçerli olduğu hayal edilen bir mutasyon hızı bulunur. Sözde ortak atadan itibaren, şempanze ile insan arasında hesaplanan farkın oluşabilmesi için kaç yıl geçmesi gerektiği saptanır. Bu hayali atanın 6 milyon yıl önce yaşamış olması gerektiği yine bilgisayar yardımıyla bulunmuş ve bilimsel geçerliliği olmamasına rağmen bu tahmin Darwinist dergilerde yayınlanmıştır. Aslında burada yapılan, Darwinistlerin evrim inancının istatistik programlarında somutlaştırılmasıdır. Fakat bu hesapların gerçeği yansıttığını gösteren ortada hiç bir fosil bulgusu yoktur.
Alesi’nin yaşı 13 milyon yıl bulunduğu için, 6 milyon yıl olarak bilgisayarda hesaplanan sözde ortak atadan çok daha yaşlıdır. O halde bu mantıkla, sözde ortak atadan yaşlı olduğuna göre Alesi de ortak ata olmak zorundadır. Peki Alesi fosili üzerinde ortak ata olduğuna dair kanıt var mıdır? Tabii ki hayır. Hatta yazarların ifade ettiği gibi fosilin kafa içi organlarının incelenmesi sonucu günümüzde yaşayan maymun türlerine çok benzediği söylenmektedir. Benzer organların varlığı evrime değil, fosil kayıtlarının durağanlığına delil oluşturur; bu da yaratılış demektir.
Makalenin yazarlarından Isaiah Nengo “Yaşayan canlılarla karşılaştırdığımızda, Alesi, en çok şebek maymunlarına (gibon) benzemektedir.” diyor.3
Şebek maymununa (gibon) benzediğini kabul etmelerine rağmen Alesi’yi ortak ata olarak tanıtmanın ideolojik yaklaşım olduğu ortadadır. Bir fosil eğer şebek maymununa benziyorsa, ancak şebek atası olabilir. Buradan çıkan sonuç şu ki, Darwinistler açısından Alesi fosilinin neye benzediğinin ya da hangi canlıya ait olduğunun aslında hiçbir önemi yok. Bulunan fosil gorile de benzese, orangutana da benzese ideolojik olarak hareket eden evrimci mantığı gerçeği göremeyecek ve hep ortak ata iddiası ile ortaya çıkacaktı.
SONUÇ
Görüldüğü üzere, Alesi fosili, saptanan anatomik özellikleri ışığında tam bir maymuna aittir ve insanla hiçbir benzerliği yoktur. Bugüne dek sayısız maymun fosili bulunmuştur. Bunların büyük bir kısmı, soyu tükenmiş maymun türlerine aittir. Keşfedilen fosillerin hiçbirinde ise “insan ile maymun türleri arasında bir ara geçiş formu ya da ortak ata” özelliği gösterecek bir bulguya rastlanmamıştır. Bugüne dek keşfedilen tüm maymun fosillerinin gösterdiği tek gerçek, maymunların mükemmel özellikleriyle birlikte bir anda yaratıldıkları ve milyonlarca yıllık süre içerisinde hiçbir şekilde değişmedikleri, hep maymun kaldıkları yani evrimleşmedikleridir.
Kaynaklar
1.http:// www.telegraph.co.uk/ science/2017/08/09/ meet-alesi-13-million-year- old-baby-ape-putting-face- earliest/
2.https:// www.newscientist.com/ article/ 2143384-ancient-skull-belon ged-to-a-cousin-of-the-ape -common-ancestor/
3.http://www.news.com.au/ technology/science/ archaeology/ ancient-skull-hints-at-afri can-roots-for-apehuman-anc estor/news-story/ 7d3fd0730c63d5f6933bcbb1cbb 69a25
Ağustos 2017’de, uluslararası çeşitli bilim ve haber sitelerinde, insan ile maymunun sözde “ortak atası”nın bulunduğuna dair bazı haberler yer aldı. Türkiye’den bir çok evrimci yayın kuruluşu da, konuyla ilgili gerekli araştırmayı yapmadan bu konuya sayfalarına taşıdı.
Ünlü evrimci dergi Nature’da yayınlanan bir makaleye dayanılarak hazırlanan haberlerde, Kenya’da keşfedilen ve 13 milyon yıllık olduğu söylenen Alesi ismi verilen fosilin, tüm insan ve maymunların “sözde ilkel atası olabileceği” iddia ediliyordu.
Kenya’nın kuzey kesiminde, Turkana Gölü’nün batısında, Napudet bölgesindeki kaya katmanlarından çıkarılan bu fosil, 13 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen ve soyu tükenmiş bir maymuna ait. Yaklaşık 16 aylık bir bebek maymunun kafatası fosili, bir volkanik patlamayla birlikte toprağın altına gömüldüğü için, oldukça iyi korunmuş durumda. Öyle ki ele rahatlıkla sığabilecek kadar küçük olan kafatası kemiğinin içerisindeki yapılar, hatta çok güzel bir şekilde korunmuş olan küçük kulak kanalları dahi çok detaylı bir şekilde incelenebiliyor.1
Aslında, New Scientist gibi dergilerde bu küçük kafatasının bir maymuna ait olduğu, “şimdiye kadar nesli tükenmiş maymunlara ait bulunabilen en eksiksiz kafatası”2 benzeri ifadelerle ifade edilmektedir. Aslında fosile ait tüm bilgi şunlardan ibarettir:
Şebek maymunlarındaki gibi küçük bir burun
Şebek maymunlarındaki dişler
Şempanzelerdekiyle aynı kulak tüpleri
Limon büyüklüğünde bir kafatası
Bu fosil ile ilgili haberlerin içeriklerine dikkatli baktığımızda, fosilin sözde “insan ve maymunların en eski ortak atalarından biri” şeklinde yorum yaptıracak hiçbir bulgunun olmadığını hemen görebiliriz.
Darwinistlerin evrim saplantısı
Görüldüğü üzere, bu fosil açıkça bir maymuna ait olmasına rağmen ısrarla insanla maymun arasındaki sözde evrimsel bağı ortaya koyan, yeni bir keşif gibi sunulmuştur. İdeolojik sebeplerden ötürü çarpıtılmış ve propaganda malzemesi olarak kullanılmak üzere sözde “insanın en eski atasıymış gibi” tanıtılmıştır.
Darwinist düşüncenin sözde bilim üretme yöntemi şu şekilde çalışır: Darwinist bilim adamı da ilk anda fosil veya güncel canlılar üzerinde bilimsel gerçekleri gözler; ancak tüm kalbiyle evrime inandığı için bu gerçeği Darwinist inancının gereğine uyarlamak için bambaşka bir hikaye yazar. Halbuki bilimsel yöntem, bulduğu gerçek verileri hiç bir ideolojik görüş katmadan dosdoğru şekilde sunmaktır. Bilimsel bulgu, sonuç ve yorumlar “test edilebilir” olmalıdır. Bu yöntem pozitif bilimler için geçerlidir; fakat Darwinist bilim adamlarına geldiğinde durum değişir.
Bilimsellik iddiasıyla ortaya çıkan hiç bir dergi, Darwinistlere bu bilim dışı yorumları yaparken dayandıkları bilimsel verileri sormaz; çünkü yayıncı kuruluşları ve editörleri de Darwinisttir. Bilimi evrimin propaganda malzemesi olarak kullanırlar. Darwinistler önce evrime inanırlar; sonra bilim yaparlar. Batıl evrim inancı bu insanların bilimsel tarafsızlığını kör ettiğinden gerçekleri tek yönlü yorumlarlar. Öyle ki evrime karşı bir bulgu bile olsa bunu yine evrim düşüncesi içinde açıklamaya çalışırlar. Yer katmanlarından çıkan her yeni fosil canlıları Allah'ın yarattığını kanıtlayıp evrim düşüncesini geçersiz kılmasına rağmen bunu hiç bir Darwinist kabul etmez; kabul etmek istemez.
Ailesi Yanılgısı
Alesi tam bir kafatası fosilidir ve soyu tükenmiş bir maymun türüne aittir. Darwinistlerin “ortak ata” olarak nitelendirebilecekleri tek bir bulgu dahi içermez. Bun rağmen evrimcilere ortak ata senaryosunu yazdıran nedir?
Fosil kayıtlarında hiçbir delil bulamayan evrimciler, sözde teorilerini sanal ortama taşımışlardır. Bunun için genetik olarak her canlının birbirine benzerlik oranları çıkarılmıştır. Şempanze ile insan geninin %95-98 arasında benzerlik gösterdiği bu hesaplara dayanır. Yine bilgisayarda yazılan bazı formüllerle, tarih boyunca geçerli olduğu hayal edilen bir mutasyon hızı bulunur. Sözde ortak atadan itibaren, şempanze ile insan arasında hesaplanan farkın oluşabilmesi için kaç yıl geçmesi gerektiği saptanır. Bu hayali atanın 6 milyon yıl önce yaşamış olması gerektiği yine bilgisayar yardımıyla bulunmuş ve bilimsel geçerliliği olmamasına rağmen bu tahmin Darwinist dergilerde yayınlanmıştır. Aslında burada yapılan, Darwinistlerin evrim inancının istatistik programlarında somutlaştırılmasıdır. Fakat bu hesapların gerçeği yansıttığını gösteren ortada hiç bir fosil bulgusu yoktur.
Alesi’nin yaşı 13 milyon yıl bulunduğu için, 6 milyon yıl olarak bilgisayarda hesaplanan sözde ortak atadan çok daha yaşlıdır. O halde bu mantıkla, sözde ortak atadan yaşlı olduğuna göre Alesi de ortak ata olmak zorundadır. Peki Alesi fosili üzerinde ortak ata olduğuna dair kanıt var mıdır? Tabii ki hayır. Hatta yazarların ifade ettiği gibi fosilin kafa içi organlarının incelenmesi sonucu günümüzde yaşayan maymun türlerine çok benzediği söylenmektedir. Benzer organların varlığı evrime değil, fosil kayıtlarının durağanlığına delil oluşturur; bu da yaratılış demektir.
Makalenin yazarlarından Isaiah Nengo “Yaşayan canlılarla karşılaştırdığımızda, Alesi, en çok şebek maymunlarına (gibon) benzemektedir.” diyor.3
Şebek maymununa (gibon) benzediğini kabul etmelerine rağmen Alesi’yi ortak ata olarak tanıtmanın ideolojik yaklaşım olduğu ortadadır. Bir fosil eğer şebek maymununa benziyorsa, ancak şebek atası olabilir. Buradan çıkan sonuç şu ki, Darwinistler açısından Alesi fosilinin neye benzediğinin ya da hangi canlıya ait olduğunun aslında hiçbir önemi yok. Bulunan fosil gorile de benzese, orangutana da benzese ideolojik olarak hareket eden evrimci mantığı gerçeği göremeyecek ve hep ortak ata iddiası ile ortaya çıkacaktı.
SONUÇ
Görüldüğü üzere, Alesi fosili, saptanan anatomik özellikleri ışığında tam bir maymuna aittir ve insanla hiçbir benzerliği yoktur. Bugüne dek sayısız maymun fosili bulunmuştur. Bunların büyük bir kısmı, soyu tükenmiş maymun türlerine aittir. Keşfedilen fosillerin hiçbirinde ise “insan ile maymun türleri arasında bir ara geçiş formu ya da ortak ata” özelliği gösterecek bir bulguya rastlanmamıştır. Bugüne dek keşfedilen tüm maymun fosillerinin gösterdiği tek gerçek, maymunların mükemmel özellikleriyle birlikte bir anda yaratıldıkları ve milyonlarca yıllık süre içerisinde hiçbir şekilde değişmedikleri, hep maymun kaldıkları yani evrimleşmedikleridir.
Kaynaklar
1.http://
2.https://
3.http://www.news.com.au/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder